Şeker Hastalığı Ameliyatı Ankara

Fazla kilolar basit bir estetik sorun değil, önemli bir sağlık sorunu olarak görülmeli. Vücutta yağ oranının sağlığı tehdit edecek şekilde artması, diğer adıyla obezite, günümüzde tüm dünyada mücadele edilmesi gereken bir hastalık olarak kabul ediliyor. Fazla kilolar Tip 2 diyabet başta olmak üzere birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Her beş tip 2 diyabet hastasından dördünde fazla kilo problemi de görülüyor. Metabolik cerrahi, obeziteye bağlı tip 2 diyabet hastalığının tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilen bir yöntem olarak ön plana çıkıyor.

Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, kanda bulunan glikozun hücrelere geçişinden sorumlu insülin hormonunun pankreas tarafından yeterince üretilememesi ve kandaki glikoz seviyesinin yükselmesi rahatsızlığıdır. Hücrelere geçemeyip kanda kalan glikoz, dolaşım yoluyla vücudu gezerek herhangi bir doku ya da organa hayati kayıpları dahi neden olabilecek ciddi zararlar verebilir. Diyabetin tip 1 ve tip 2 olmak üzere iki çeşidi vardır. Tip 1 diyabette pankreas insülin üretememektedir. Tip 2 diyabette ise pankreas insülin üretir ancak üretilen insülin hücrelerde oluşan direnç sebebiyle kullanılamamaktadır.

Obezite diyabetten bağımsız olsa da, tip 2 diyabet hastalarının büyük çoğunluğu fazla kilolarından şikayetçidir. Daha da önemlisi besin yolunun değiştirilmesine dayanan obezite cerrahisi, hastayı fazla kilolarından kurtarmanın yanında, faydalı hormonal değişikliklerle tip 2 diyabet rahatsızlığını da ortadan kaldırmaktadır. Obez hastalara fazla kilolardan kurtulma ve yaşam kalitesini artırma amacı ile uygulanan “obezite cerrahisi” tip2 diyabet gibi metabolik rahatsızlıkları da bulunan obez hastaların bu ek hastalıklarına da çözüm olması yönüyle “obezite ve metabolik cerrahi” olarak da adlandırılmaktadır.

Obezite ve metabolik cerrahisinde temel prensip mide rezervini küçülterek hastanın daha az yemek yemesini sağlamaktır. Aşırı kilo probleminin yanı sıra tip 2 diyabeti olan hastalarda ameliyat ile kan şekeri yüksekliği ve varsa başka metabolik rahatsızlıkların iyileştirilmesi hedeflenmektedir. Böylelikle hastalara uzun vadede daha sağlıklı bir yaşam sağlanmaktadır. Tüm bu olumlu etkilerine rağmen her hasta obezite ve metabolik cerrahi ameliyatı için uygun değildir. Ameliyatın başarılı sonuçlar vermesinde; hastanın yaşı, fiziksel durumu ve sağlık geçmişi büyük önem taşımaktadır. Hastaların metabolik cerrahiye uygunluğu diyabet tedavisi konusunda özel uzmanlığı bulunan cerrahlar, endokrinoloji uzmanları ve diyetisyenlerden oluşan multidisipliner bir ekip tarafından değerlendirilmektedir. Hastanın ek hastalıkları olması durumunda bu değerlendirmeye diğer uzmanlık alanları da dahil olabilmektedir.

Vücuttaki tahmini yağ miktarını gösteren bir değer olan vücut kitle indeksi 40 kg/m2 üzerinde olan hastalar “sınıf III obez” grubundadır. Bu hastalar ve uygun tedaviye rağmen kan şekeri kontrol altına alınamayan vücut kitle indeksi 35.0-39.9 kg/m2 olan “sınıf II obez” hastalar için metabolik cerrahi uygun bir tedavi seçeneği olarak değerlendirilmektedir.  Ayrıca insülin de dahil olmak üzere oral ya da iğne şeklinde ilaçlarla tedaviye rağmen yüksek kan şekerleri kontrol altına alınamayan, vücut kitle indeksi 30-34.9 kg/m2 arasında olan tip 2 diyabet hastalarının tedavisinde de metabolik cerrahi uygun bir seçenek olarak düşünülmektedir.

Laparoskopik yöntemlerle yapılan metabolik cerrahiyle daha hızlı iyileşme ve daha estetik sonuçlar alınabilmektedir. Metabolik cerrahi sonrasında hastalar endokrinologlar, cerrahlar ve diyabet konusunda özel deneyime sahip beslenme uzmanlarının dahil olduğu çoklu disiplinlerdeki ekipler tarafından ideal sonuçlar alınıncaya kadar yakından izlenmektedir.